Kilis’te Suriyeli Nüfusu Azalıyor: Gönüllü Geri Dönüşler Hız Kazandı

Türkiye, 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşından bu yana en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkelerin başında geliyor. Bu sığınmacıların yoğun olarak yaşadığı şehirlerden biri de, coğrafi konumu nedeniyle Suriye'ye sınır komşusu olan Kilis. Ancak son dönemde, kentteki Suriyeli nüfusunda önemli bir düşüş yaşanıyor. Gönüllü geri dönüş programları ve Suriye'nin kuzeyinde oluşturulan güvenli bölgeler, bu düşüşün en önemli nedenleri olarak gösteriliyor. Bir zamanlar neredeyse Kilis'in kendi nüfusunu aşan Suriyeli sayısı, 54 bin seviyelerine kadar geriledi. Bu durum, hem Kilis'in demografik yapısında hem de sosyal ve ekonomik hayatında dikkat çekici değişimlere yol açıyor. Sayılar Konuşuyor: Nüfus Nasıl Geriledi? Kilis, uzun yıllar boyunca Suriyeli sığınmacıların en yoğun olduğu illerden biri oldu. Öyle ki, 2017 yılında Kilis'in kendi nüfusu 90 bin civarındayken, kentteki Suriyeli sayısı 120 bini aşmıştı. Bu durum, şehrin altyapısı, hizmetleri ve sosyal dengeleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyordu. Ancak son yıllarda bu tablonun değiştiği gözlemleniyor. İçişleri Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre, Kilis'teki Suriyeli sayısı 54 bine kadar gerilemiş durumda. Bu dramatik düşüşün arkasında, birkaç temel faktör bulunuyor. En önemli etkenlerden biri, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirdiği askeri operasyonlar sonucunda oluşturulan güvenli bölgeler. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları ile terörden arındırılan bu bölgeler, Suriyeliler için daha güvenli bir yaşam alanı sundu. Türkiye'de bulunan sığınmacılar, bu bölgelerde kurulan yeni yerleşim yerlerine gönüllü olarak dönmeye başladı. Gönüllü Geri Dönüş Mekanizması Suriye'ye geri dönüşler, tamamen gönüllülük esasına dayanıyor. Kilis Valiliği ve ilgili kurumlar, geri dönmek isteyen Suriyelilere gerekli kolaylıkları sağlıyor. Geri dönüş süreci, Suriyelilerin bulundukları kentteki Göç İdaresi birimlerine başvurmasıyla başlıyor. Başvurular sonrasında, Suriyelilerin kimlik bilgileri ve durumu kontrol ediliyor. Süreç, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşların gözetiminde yürütülüyor. Bu sayede, geri dönüşlerin güvenli ve insani koşullarda gerçekleşmesi sağlanıyor. Geri dönen ailelere, Suriye'deki yeni yaşamlarına başlamaları için temel ihtiyaç malzemeleri ve gıda yardımları da sunulabiliyor. Geri Dönüşlerin Kilis'e Etkileri Suriyeli nüfusunun azalması, Kilis'te birçok alanda somut değişimlere yol açıyor. Şehrin altyapısı üzerindeki baskı hafifliyor. Su, elektrik, yol gibi temel hizmetlerin kullanımı normale dönmeye başlıyor. Okullardaki öğrenci yoğunluğu azalıyor ve eğitim kalitesinin artması bekleniyor. Sağlık hizmetlerinde de benzer bir rahatlama gözlemleniyor. Ekonomik olarak ise, geri dönüşlerin etkileri karmaşık bir tablo sunuyor. Bir yandan, ucuz iş gücü nedeniyle bazı sektörlerde işverenlerin zorlanabileceği düşünülse de, diğer yandan konut fiyatlarındaki artışın yavaşladığı, kira piyasasının normale dönmeye başladığı belirtiliyor. Şehrin yerel halkı, bu gelişmeyi genel olarak olumlu karşılıyor ve sosyal uyumun daha kolay sağlanabileceği yönünde bir beklenti taşıyor. Geri Dönüşlerin Sürdürülebilirliği Kilis'teki geri dönüşlerin kalıcı ve sürdürülebilir olması, Suriye'deki güvenlik ve istikrar ortamına bağlı. Güvenli bölgelerin genişletilmesi, sivil altyapının güçlendirilmesi ve ekonomik olanakların artırılması, daha fazla Suriyelinin gönüllü olarak geri dönmesini teşvik edecektir. Türkiye, bu konuda hem ulusal hem de uluslararası düzeyde önemli adımlar atıyor. Suriye'nin kuzeyinde kurulan okullar, hastaneler ve diğer altyapı projeleri, geri dönenlerin yeni yaşamlarına adapte olmalarını kolaylaştırıyor. Gelecek Perspektifi Kilis'teki Suriyeli nüfusunun azalması, Türkiye'nin Suriye politikalarının bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Bu durum, sığınmacı sorununa yönelik çözüm arayışlarında yeni bir aşama olarak görülüyor. Gönüllü geri dönüşlerin hız kazanması, hem Suriye'nin yeniden inşası hem de Kilis gibi sınır kentlerinin demografik ve sosyal dengelerinin yeniden sağlanması açısından kritik bir öneme sahip. Kilis'in bu yeni döneme adaptasyonu, Türkiye'nin sığınmacı yönetimi politikasındaki başarısının bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Geri dönüşlerin devam edip etmeyeceği, Suriye'deki siyasi ve askeri gelişmelerle yakından ilişkili olacak. Ancak mevcut trendler, Kilis'in uzun yıllar sonra kendi nüfusuyla daha dengeli bir yapıya kavuştuğunu gösteriyor.  

Kilis'te yaşanan bu demografik değişim, sadece bir istatistikten ibaret değil; aynı zamanda on yılı aşkın süredir devam eden bir insani krizin, belirli bölgelerde yavaş yavaş çözüme kavuşmaya başladığının bir işareti. Suriyelilerin gönüllü geri dönüşleri, hem Kilis'e hem de Suriye'nin geleceğine dair umut veriyor. Bu süreç, dikkatle yönetilmesi gereken, ancak potansiyeli yüksek bir dönüşümün başlangıcı olabilir.