Tağut Nedir?

Tağut Kavramının İslâm Düşüncesindeki Yeri

Tağut (طاغوت), İslâmî literatürde derin anlamlar içeren ve üzerinde önemle durulan bir terimdir. Kur’ân-ı Kerîm’de sekiz farklı âyette geçen bu kavram, genel olarak "Allah’ın hükümlerine karşı gelen, insanları hak yoldan saptıran her türlü bâtıl otorite, sistem ve put" şeklinde tanımlanır. Bu makalede, tağutun lügat ve ıstılahî manaları, Kur’ân ve Sünnet’teki yeri, tarihî arka planı, İslâm âlimlerinin yorumları ve modern dünyadaki tezahürleri detaylı bir şekilde incelenecektir.


1. Tağut Kelimesinin Etimolojisi ve Semantik Çerçevesi

1.1. Köken Bilgisi

Arapça "ṭāġūt" (طاغوت) kelimesi, "ṭağā" (طغى) fiilinden türemiştir. Bu fiil, "haddini aşmak, azmak, zulmetmek, isyan etmek" gibi anlamlara gelir. Kelimenin çoğulu "ṭavâğît" (طواغيت) şeklindedir.

1.2. Kur’ân’daki Kullanımı

Kur’ân-ı Kerîm’de tağut, genellikle şu bağlamlarda zikredilir:

1.3. Istılahî Tanım

İslâm âlimleri tağutu şu şekilde tanımlamıştır:


2. Kur’ân-ı Kerîm’de Tağut Kavramı

Tağut, Kur’ân’da sekiz yerde geçer ve her biri farklı bir perspektif sunar:

2.1. Bakara Sûresi 256. Âyet: "Lâ İkrâhe Fîd-Dîn" ve Tağutun Reddi

"Dinde zorlama yoktur. Artık hak ile bâtıl birbirinden ayrılmıştır. Kim tâğutu inkâr edip Allah’a iman ederse, kopmayan sağlam bir kulpa yapışmış olur..."

Bu âyet, tağutun reddedilmesini imanın bir gereği olarak vurgular.

2.2. Nisâ Sûresi 60. Âyet: Tağuta Muhakeme Olma Yasağı

"Sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Onlar, tâğuta muhakeme olmak istiyorlar..."

Bu âyet, mü’minlerin Allah’ın hükümleri dışında bir otoriteye başvurmasını yasaklar.

2.3. Diğer Âyetlerde Tağut


3. Hadislerde Tağut Kavramı

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tağut kavramını şu hadislerle açıklamıştır:

3.1. Buhârî ve Müslim’de Geçen Hadis

"Kim ‘Lâ ilâhe illallah’ der ve tâğutu inkâr ederse, onun malı ve kanı haram olur."

Bu hadis, tağutu reddetmenin imanın bir gereği olduğunu gösterir.

3.2. İbn Mâce’deki Rivayet

"Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey, tâğutlara itaat etmeleridir."

Bu hadis, Müslümanların bâtıl otoritelere boyun eğmesinin tehlikesine dikkat çeker.


4. İslâm Âlimlerinin Tağut Yorumları

4.1. Selef Âlimlerinin Görüşleri

4.2. Tasavvufî Yorum

4.3. Çağdaş İslâm Düşünürleri


5. Tarihte Tağut Olarak Nitelendirilen Şahsiyetler

5.1. Firavun

Kur’ân’da en çok zikredilen tâğut figürüdür. Kendisini ilâh ilan etmiş ve Hz. Mûsâ’ya zulmetmiştir.

5.2. Nemrut

Hz. İbrâhim’i ateşe atarak Allah’a meydan okumuştur.

5.3. Ebu Cehil ve Ebu Leheb

Peygamberimiz (s.a.v.)’e karşı çıkan ve müşrikleri kışkırtan liderlerdir.


6. Günümüzde Tağut Kavramının Tezahürleri

6.1. Seküler-Laik Sistemler

Allah’ın hükümlerini reddeden ve insan yapımı kanunlarla yönetilen rejimler.

6.2. Küresel Kapitalizm ve Faiz Sistemi

Ekonomik sömürüye dayanan ve adaletsizliği besleyen sistemler.

6.3. Putlaştırılan Lider Kültleri

Bazı toplumlarda siyasi liderlerin ilâhlaştırılması.

6.4. Medya ve Kültür Endüstrisi

İnsanları hak yoldan uzaklaştıran propaganda araçları.


7. Tağuttan Uzak Durmanın Yolları

  1. Kur’ân ve Sünnet’e Sımsıkı Sarılmak

  2. Bâtıl Otoritelere İtaat Etmemek

  3. Zulme Karşı Direnmek ve Adaleti Savunmak

  4. Nefis Muhasebesi Yaparak Hevâdan Sakınmak


 Tağut Kavramının Günümüzdeki Önemi

Tağut, sadece tarihî bir kavram değil, her dönemde farklı şekillerde ortaya çıkan bir tehlikedir. Müslümanların tağutu tanıması ve ondan uzak durması, imanlarının bir gereğidir. Bu kavramın doğru anlaşılması, hem ferdî hem de içtimaî hayatta İslâmî bir bilinç oluşturmak için elzemdir.


Bu çalışma, tağut kavramını teolojik, tarihî ve güncel boyutlarıyla ele alan kapsamlı bir incelemedir. Daha derin araştırma yapmak isteyenler şu kaynaklara başvurabilir: